''seni bir yabancı gibi karşıma alıp
bunun dayanıklı bir şey olmadığını,
sürekli kılınamadığını,
çünkü aşkın yapılan bir şey olmadığını,
başlangıçta bir melek konduğunu,
sonunda bir kelebek öldüğünü,
yani kısacık sürdüğünü,
oysa hayatın
bir korkular ve alışkanlıklar bütünü olduğunu,

bütün bunları sana
nasıl anlatacağım?''





birhan keskin

'daha nen olayım isterdin, uğur'suzunum senin...'
...
anlamsız bir kalabalık olacak sevgilim seni beklediğim meydanda,
tedirgin yaklaşırken sen bana
o anlamsız kalabalık durulacak, duracak..
şehir derince iç geçirecek,
köprüler biraz huzursuz kıpırdanacak,
trafik aksayacak bir iki dakikalığına,
yakınlarda bir çocuk gülmek ile ağlamak arasında gidip gelecek..
tüm bunlar öyle yavaş yaşanacak,
birkaç adım mesafeden yanıma uzanırken sen
geçmiş birkaç yıl zamanı tümden ağdalayacak..
sonra denize yakın oturup çay içeceğiz seninle,
sen çayını yudumlayacakasın
ben gözlerini yine,
sırtımı rüzgara vereceğim ben
sen üşüme diye..

geliyorum ben
...
sevgili uğur'suzluk..
pişman olmak için çok geç..
bu gece aynada gördüğüm kadını, çıplak gözle göremezsiniz.
bir gün kendime bu sebepten kızacağım hiç aklıma gelmezdi,
herkes için
her şey için
her gün için
ne çok fedakarlık yaptığım

n'için?



göz göre göre tükeniyor;
sağlığım,
sabrım,
güzelliğim.

''Gözlerini topla, ellerini de... Topla işte kendini alabildiğine.
Yoksa seveceğiz. Yoksa hep seveceğiz, biline.

Gözlerini aç, ama kapama o şarkıyı; izin ver içine biraz dünya karışsın.
Bir rüzgar kırabilir bir şemsiyeyi, gördüm. Sonrası yaşamak...

Sahi, tanışmak mı dediniz? boyayalım.

Ama konuşacaksak kapatalım bu bahsi, bir adamı sevmekten geliyorum.''






Pınar Kocabay
; Bir Kenara Bırakırsak Anlamı
götümüz büyük. dağlar devrik.