bugün tüm yüzler güzel
tüm ruhlar bağışlanmış
ölümün uslandırdığı bir gün mü bilinmez
tüm yürekler tek
tüm sevdalar birbirine dahil
bugün tek yaramız özlemek
tek avuntumuz yaşadık diyebilmek
bugün hepimiz bir hikaye
dilden dile anlatılan birer masal aşklarımız
yürekten yüreğe uzanan şarkıları zamanın
dudaklarda tebessüm isimleriniz
 
kaybederek çoğaldık
barıştık işte ötekimizle
...
 
 
 

keder mi bu,
koynumda büyüttüğüm,
boynumda kokan gül?
o bahçede dansederek gezinmek istiyorum ve dünya güzeli bir kadının gözlerine gülümseyerek elimdeki çiçekleri uzatmak ona. ama bir el beni tokatlayarak yalancı bir dünyaya gözlerimi açıyor ve dünya güzeli kadın aç bir insana dönüşüyor ve elimdeki çiçekler üç beş banknota. açlıkla hayvanları kemirmeye başlıyor insanlar ve bir yandan ceplerindeki kuruşlukları sayıyorlar. yağlı ağızlarla öpüşüyor ve dokunmatik ekranlarda birilerini aldatıyorlar. birini özlemekten bahis açıyorum ve bana biraz daha yemek istediklerini söylüyorlar. ağızlarının şapırtısı midemi bulandırıyor ve kendimi büyük bir çukurda üzerime kemikler bırakılırken buluyorum oracıkta. tanrım ne çok uyudum ve ne çok güldüm. bağışla beni kendim bağışla beni bağışla...