doğuramayacağın bir ölümün sancıları bunca sarsmamalıydı bedenini,
bunca kolay dile düşmemeliydi ölüm,
bunca kolay sızmamalıydı düşlerimize.

bunca büyük bir ağrıyla sıvanmamalıydı yaşamın,
bunca uyuşuk nefese esir edilmemeliydi zihnin,
bunca düş ziyan edilmemeliydi.

şimdi düşlerimde soruyorsun,
neden bizim ölümlerimiz gri? diye.

sessiz kalıyorum düşlerimde,
ama bak diyorum işte;
çünkü hayatlarımız siyah bizim,
ve bembeyaz düşlerimiz,
geriye bir tek gri kalıyor ölüme.

1 yorum:

Antidoto dedi ki...

ölümün yanına yaşam
siyahın yanına beyaz olsun diye!


Bembeyaz akşamlara çıkmak
Deniz kıyılarında ya da dağ başlarında
Daha doğar doğmaz sarhoş
Pırıl pırıl bir günden
Akşam gelin gibi süzüle süzüle
Yamaçlardan ağır ağır inerken
Seni duymak, seni sevmek, seni okşamak
Seni konuşmak ve seni susmak
İlk karanlıkla birlikte erkenden
Senin hazırladığın sofraya oturmak
Senin yaydığın çarşafların üzerine
Uzanıp uzun uzun düşünmek seni
Dünyayı yepyeni güzelliklerle
Yeniden yaratır gibi
Elinle kapladığın yorganı örtünüp
Seni duymak, seni düşünmek, seni bulmak
Haritaya yeni bir ada yazdırır gibi
Her yanını, herşeyini öğrenmek
Saçlarını, boynunu, sırtını, belini
Kollarını, omuzlarını, dizlerini, ayaklarını
Hatta ayıp olmasın en gizli yerlerini
Yanı baştan sona seni ezberlemek