şimdi en fenası,
yağmur yağarken sesinin gerisinde,
üstelik gecenin bu vaktinde,
seni artık sevmiyor olduğumu bilmek
üstelik gecenin bu vaktinde,
üstelik sesin yağarken yağmurun gerisinde.

her şeyi siktir et diyorum kendi kendime,
fırlat at bir kenara her şeyi
ve sadece seni alamam yanıma
her şeyi siktir ettiğimin şu gecesinde.

nasıl da itiraf edemiyorum sana seni sevmediğimi,
seni fırlatıp bir kenara nasıl da siktir olup gideceğimi,
seni artık nasıl da sevmediğimi nasıl itiraf edemiyorum sana
her şeyi siktir ettiğimin şu gecesinde şimdi!

hani 'kuşlar bakımından uçarı',
hani 'çocuk tutumuyla beklenmedik',
hani tüm o şiirler nasıl da sen değilsin şimdi!

(sesin var ya senin,
hani yağmurun gerisinden gelir gibi,
hani yağmurun ta kendisi gibi sesin!)

kırmızı kurşun bir kalemle suratıma çizdiğim
ve içlerini iltihapla doldurduğum kitabeler senin için tüm yazabildiklerim şimdi.

senin için tüm çizebildiğim
üç harflik bir kelimenin hiçbir harfini doğru bilemeden
topu topu üç harfle ve ütüsü bozulmuş bir kalple asılan bir adam şimdi.

sesini al, yağmuru ver
git şimdi.

2 yorum:

arkashx dedi ki...

kendinize has bir üslubunuz var..kelimelerin, bize yansıttığın perdeden o kadar farklı hallerde tezahür ediyor ki manaya..bir kaç rolde aynı anda oynayan aktörler oluyorlar çoğu zmaan..beğenerek takip ediyorum yazdıklarınızı..yüreğinize sağlık..

kevaşe dedi ki...

sağlık sözlerinizde ve ilginizde, yüzümü aydınlattınız gecenin bir vaktinde, sevgiler.