Nerde, içinde mi oturur sözcüklerin,
Cebimde gezdirirken düşürdüğüm tanrı?
Ondan etekleri kaldırıp bakıyorum.
Bakıyorum bir leke, bir çalgı sadece!
Ondan çalgılar çalıyorum gece gündüz
Bakıyorum, ne yeteri kadar ağacım,
Ne çakılım, ne insanım yeteri kadar.
Türlü giysilerle çıplağım, üşüyorum.
Bakıyorum yalnızım, bir türkü sadece!
Ondan, ondan işte bu türkü gece gündüz.
Oktay Rifat
Nerde, sözcüklerin içinde mi oturur tanrı?
Düşerken dünyayı acıtan bir yanı var,
Ondan sözcükler bunca üzgün, kıvamlı.
Bakıyorum bir pıhtı, bir seccade sadece,
Ondan duaları susuyorum günde beş vakit,
Cebimden düşen bir tanrıyı suluyorum!
Aslında ne suyum, ne ağacım yeteri kadar,
Ne taşım, ne insanım, ne de gökyüzü.
İstesem ben de sorardım sarı çiçeğe,
Çıplaklığım sizin için ciddi bir engebe.
Yalnızım, bir suyun sesini duyuyorum,
Ne taşım, ne insanım yeteri kadar.
Ondan, gece gündüz içimde,
Ondan, ondan işte bu yeşeren endişe.
Altay Öktem
(yasakmeyve ekim05)(büyülü bahçe)
Denge
-
Bu gece , başka bir gece.
Yıldızının ışığı insanın yalnızca yüzünü değil, gözbebeğini parlatıyor.
İnsan neye bakarsa ona benzemeye başlıyor ya ; güz...