telefonu kapattıktan sonra gök gürledi, göğün bağrından bir bağırtıdır koptu geldi. buralara, bu şehre yağmur yağarken kadın, ben senin gözlerinin yağmurunda ıslandım bu sabah.
atamadığımız çığlıkların meyvesi de yenmiyor, öfkenin tohumları atıldığı yerde can veriyor, birer karabasan edası takınmış tüm neşeler. şimdi ben hiç üşümeden seninle ıslanıyorum yağmurun orta yerinde.
Update from the Archive Day 3: The Plath Family Papers
-
After leaving the Beinecke yesterday, I thought it might be poetic, or
perhaps even prosaic, to talk a short walk up Prospect Street. Plath stayed
at 238 P...

Hiç yorum yok:
Yorum Gönder