Olsa olsa simsiyah bir lağım faresi kadardır tüm ürkütücülüğün ölüm.
Olsan olsan rüyalarıma gireceksin,
Bense karanlıkta kızardıkça kızaran gözlerinden ürküp,
Elimde bir süpürgeyle üzerine yürüyeceğim.
Hayat,
Olsa olsa bir karakedi kadardır tüm sevimliliğin.
Bense uğursuz diyenlere aldırmadan pisilemeye devam edeceğim.
Eteklerimi toplayacağım bir yandan,
Bulaşmasın diye pisliklerin.
Doysun diye aç karnın,
Yemeyip, içmeyip, sana yedireceğim.
Sevgili hayat,
Ölüm ile seni birbirinize düşüreceğim.
A Key to Sylvia Plath's The Bell Jar and more
-
For the Arvon course on Sylvia Plath's Prose that I co-taught with Heather
Clark in June 2023 in Yorkshire, I re-read The Bell Jar making note of the
event...
2 yorum:
ölüm gelmeden ne yaşadıysak yaşadık.acıtarak,duyarak, doyarak, kanayarak...
Sonuna kadar!
ölüm geldiğinde ne yaşanmışsa yaşanmış olacak,
eli boş dönecek ilahi memleketine.
sonunda.
Yorum Gönder